Kült, esas olarak “din” anlamında kullanılsa da, din ve sosyoloji bilimlerinde, çevrelerindeki kültür veya toplumun genel veya anaarterin dışı gördüğü inanç, uygulama veya ibadetlere kendini adamış bir birleşik insan topluluğuna verilen isimdir.

Kitsch, varolan bir tarzın aşağı bir kopyası olan sanatı sınıflandırmak-ifade etmek için kullanılan Almanca bir terimdir.

Klişe (Fransızca: Cliché) uzun süre çok fazla kullanılmış ve artık etkisini yitirmiş ifade, fikir ya da öğelerdir.

21 Şubat 2012 Salı

V Subbotu (2011)



Gitmek ile kalmak arasında kalan bir adam... Tüm ailesi, yaşantısı, anıları, kavgaları ve hayatına dair ne varsa bulunduğu topraklara ait. Ancak barınmaması gerektiğini biliyor. Yine de gidemiyor. Çünkü giderse, hayatındaki her şeyi terk etmek zorunda kalacak. Kalırsa da artık kendisi olmayacak...


Rusya - Ukrayna hattındaki büyük felaket Çernobil'i sıradan insanların gözünden anlatan bir film V Subbotu... Türkçe ismi Masum Cumartesi olarak verilmiş. Bir nevi filmin tüm dökümünün bu ifade de veriyor. Çünkü başkaları için olayın kendisi Çernobil'se, halk için masum bir cumartesiden ibaretti. 




Filmimiz halkın arasından bu felaketi gözlemliyor. Partiye yakın bir genç olan Valeri, aldığı bilgiler sayesinde ve hatta giderek gözüyle görmesiyle Çernobil Nükleer Santrali'nin reaktörünün patlamak üzere olduğunu görüyor. Yayılacak olan radyasyon sonucunda bir sürü insan ölümle yüz yüze durumda. Ancak yetkililer panik olmasın diye kimseye haber vermek istemiyorlar. Nedeni de açık: Panik olursa kendileri şehri terk edemezler. Bu yüzden de kendilerini kurtarmak adına insanları umursamıyorlar. Valeri de aynı dertten muzdarip sayılır. Hoşlandığı kız Vera'yı şehirden trenle kaçırmak istiyor. Vera ise ne kadar kaçmak istese de içinde bir isteksizlik taşıyor. İlk deneyişlerinde trene çok yakınken Vera'nın topuğunun kopması sonucu treni kaçırıyorlar. İşte o andan itibaren  işler karışıyor. Çünkü Vera, arkadaşlarıyla beraber düğünde son kez sahneye çıkmak istiyor. Bu yüzden de Valeri'yi de peşinden sürüklüyor. Artık bu hayat oyununda bu insanların kaderi bu felaketle yüzleşmek üzeredir. 




1986 yılındaki bu büyük facia sonrasında nesiller hastalıklı doğdu. İnsanlar bu olayın etkileri yüzünden kansere yakalanmaktan kurtulamadı. Doğa bir anda ölmeye başladı. O hayat dolu insanlar, bir anda ruhsuz toprakların duygusuz insanlarına dönüşüverdiler. Bu yüzden de bu felaketin 25. yılında yönetmen bu filmi çekip, nükleer tehlikelerin nelere neden olduğunu göstermek istiyor. 


Filmi gerçekçi kılmak adına sallanan, kimi zaman izlenilmesi zor bir filme dönüştürüyor. Kamera yerinde duramıyor. Düğünde koşuşturan, dans eden çılgına dönmüş insanlar. Hepsi mutlular ama başlarına geleceklerden habersizler. Kameranın sallaması sonucunda ister istemez izleyicilere hikayenin içindeki karakter olma şansı verilmeye çalışılsa da, tamamen seyir açısından kötü bir deneyime dönüşüyor. Görsellik bu açıdan yerlerde yüzüyor maalesef. 




Senaryo bakımından bakıldığında da ilk başta yerinde bir seçim olarak görünüyor. Tek bir insanın hikayesini anlatmak ancak filmin mekanın içine sıkışan hikayesi bir süre sonra kısır döngünün içine giriyor. Valeri gitmeye çalıştığı her an, kendini aynı yerde buluyor. Üstelik de ölüme daha da yaklaştığını bile bile... Bundan sonrasında akıllarda şu cümle kalıyor. Öleceksek eğlenerek gidelim. Başka türlü ne mümkün ki yaşamak... 


Bu yüzden de filmin ilk yarısında köşe bucak koşturan Valeri, ikinci yarıda düğün salonundan çıkamıyor. Gereğinden uzun düğün sahnesi ve sahne performanslarıyla, bir anda film videoklibe dönüşüyor. Şuursuzlaşıyor. Sanki bir yönetmeni yokmuşçasına bir o yerden, bir diğer yere savruluyor. Ortaya iç hesaplaşmalarla dolu bir geçmiş kalıyor. Geleceğin yoksa geçmişe ne gerek var?




Önemli bir felaketi anlatması açısından önemli bir film olmasına rağmen, seçtiği estetik hamlelerin yanlışlığı, filmin seyir zevkini etkiliyor. Bunun neticesinde de film sınıfta kalıyor. Belki iyi niyetli bir film ama sinemasında sorun var. Bu yüzden de belki de Berlin'den eli boş döndü. Yine de o günlere gidip o insanların ruh hallerini anlamak için izlenebilir. 











Hiç yorum yok: