Kült, esas olarak “din” anlamında kullanılsa da, din ve sosyoloji bilimlerinde, çevrelerindeki kültür veya toplumun genel veya anaarterin dışı gördüğü inanç, uygulama veya ibadetlere kendini adamış bir birleşik insan topluluğuna verilen isimdir.

Kitsch, varolan bir tarzın aşağı bir kopyası olan sanatı sınıflandırmak-ifade etmek için kullanılan Almanca bir terimdir.

Klişe (Fransızca: Cliché) uzun süre çok fazla kullanılmış ve artık etkisini yitirmiş ifade, fikir ya da öğelerdir.

1 Kasım 2011 Salı

Bridesmaids



Komedyenlere baktığımızda çoğunluğu erkektir. Bu yüzden komik erkeklere aşık oluruz ya da hoşlanırız gibi bir tabir bile çıkmıştır. Komik erkekler, genelde arkadaş ortamlarının gözdeleridir. Hem de ne kadar iğrenç espri yapsa bile, gecenin sonunda ne kadar tatlıydı gibi bir ifade ile bile karşılaşabilirler. Peki ya komik olan kadın olursa?


İşte o anda insanlar duraklamaya başlar. Halbuki bunda şaşılacak da bir şey yoktur. Ne de olsa kadınlar da erkekler kadar komiktirler. Hatta bazı anlarda daha bile komik olabilirler. Tabii hangi erkek bu kadar komik bir kadının altında ezilmek ister o da soru işaretidir. Bence bunları daha fazla kurcalamayalım ve komik kadınların olduğu bir filme adımımızı atalım.




Filmimizin konusu aslında bildiğimiz bir konu. Yani neredeyse çoğu komedi bir düğünü beraberinde getirir. Bu hazırlık aşaması ya da düğünün gerçekleştiği anlardan sanırım daha iyi espriler çıkabiliyor. Sinema dünyası da bunu anlamış olacak ki, neredeyse her sene bu düğün sürecinin anlatan bir komedi ile çıkıp geliyor. 


Bu seferki hikayemizi kısaca özetlersek; Annie ve Lillian çok iyi arkadaşlardır. Lillian'a nişan yüzüğü verildiği an, evleneceği an yaklaşmaya başlamıştır. Sonuç olarak hep hayal ettikleri şeylerden biri gerçekleşecektir. Ancak Annie, düğün öncesi tanışma partisinde düğün hazırlıklarında rakibi olacak diğer nedime ile tanışır. Helen ismindeki bu kadın, Lillian'ın kocasının patronunun karısıdır. Elinde de zenginliğin verdiği bir güç vardır. Rakibi Annie yani ana karakterimiz ise sefil bir haldedir. Ne kendine ait evi, ne düzgün bir işi, ne de onu seven bir sevgilisi yoktur. Durumlar bildiğiniz berbattır. 




İşte o berbat anlardan birinde hikayemiz başlar. Annie'nin gittikçe dibe doğru ilerlemesini izleriz. Ancak bu dibe ilerleme olayı cidden çok komiktir. Bu yüzden de bazı anlarda kendimizi tutamayıp kahkahalar bile atabiliriz. 


Son dönemde Amerika'yı ele geçiren Judd Apatow komedilerinden biri olan Bridemaids, son dönemdeki en başarılı komedilerden biri. Bu sefer turnayı gözünden vurmuşlar. Özellikle de senaryosu gerçekten de yağ gibi akıyor. Başrol oyuncusu Kristen Wiig'in eli değdiği gerçekten de belli doğrusu. Çünkü kendisi gerçekten de çok komik kadın...




Kristen Wiig'in kurduğu durum komedileri gerçekten de çok başarılı. Bazı anlarda filmi izlerken, ağzımı tutmak zorunda kaldım. Gerçekten de komik anlar doğru yerlerde yakalanmış. Yer yer absürte kaçmaktan da kaçınmayan mizahı ile gülmek isteyenlere iyi vakit geçirtiyor. 


Tabii bunu denerken zaman zaman da iğrençleşmiyor değil. Örneğin gelinlik provası sahnesi, uçaktaki birinci sınıf muhabbeti ve bel altı esprilerle bu tip kısımlara da inmekten kaçınmıyor. Ancak bu kısımları da gerçekten komik anlar ve ağzınız açık bir şekilde izleyerek filme devam ediyorsunuz. Üstelik filmin süresi bir komediye göre gayet uzun bir süre... 125 dakika kimi seyircilere uzun bile gelebilir normalde. Ancak bu filmde su gibi geçiyor adeta. Ben saate bakma ihtiyacını yaklaşık 80li dakikalarda hissettim. Bu da iyi bir şey. Çünkü zamanın su gibi geçmesine engel olamıyorsunuz. Tespitlerime göre filmin ilk yarısından önce saate bakılınca filmin akıcılığında sorunların olması da muhtemelleşiyor. Tabii bu benim tespitim. 




Filmde ilginç oyuncular bir araya getirilmiş. "It Crowd" dizisini bilenler bilir. O dizideki Roy karakterini canlandıran Chris O'Dowd, bu filmin romantiklik objesi konumunda polis memuru Rhodes'u canlandırıyor. Farkındayım romantiklik dedim. Böyle diyorum çünkü genelde komik olanlar hep erkekler olurdu ve aşık oldukları bir kadın olurdu. Romantizm de böyle oluşurdu. Ancak bu filmde kadınlar komik olunca, erkeklere sadece basit roller kalmış. Ya romantik adam, ya da pislik adam rolleri biçilmiş. Bir nevi ikinci plana atılmışlar. 


İşte o pislik adam kontenjanından da "Mad Men" dizisinden Jon Hamm yerini almış. Ancak ilginçtir, filmde jenerikte yer bile almıyor. Belki de isminin görünüp, ön plandaki kadınların önüne geçmek istememiştir. Gerçi oyunculuklara baktığımızda bu pek mümkün değil gözüküyor. 




Bridemaids'e romantik komedi diyebilirdik ama öyle değil. Bildiğiniz saf komedi ile karşı karşıyayız. Dramatik anlarda bile esprilerini savurmaktandan çekinmeyen bir filmle karşı karşıyayız. Sizi zamana zaman şaşırtabilecek bir filme hazır olun. 


Klişeleri, kendi çapında ters düz eden bu film. Gerçekten de çok komik bir film. Bu yılın en iyi komedilerinden biri. Tavsiye edilir. 






13-Year-Old Girl in Jewelry Store: You're weird. 
Annie: I'm not weird. OK? 
13-Year-Old Girl in Jewelry Store: Yes, you are. 
Annie: No, I'm not! And you started it. 
13-Year-Old Girl in Jewelry Store: No, you started it! Did you forget to take your Xanax this morning? 
Annie: Oh, I feel bad for your parents. 
13-Year-Old Girl in Jewelry Store: I feel bad for your face. 
Annie: OK... well, call me when your boobs come in. 
13-Year-Old Girl in Jewelry Store: You call me when yours come in. 
Annie: What do you have, four boyfriends? 
13-Year-Old Girl in Jewelry Store: Exactly. 
Annie: OK... yeah, have fun having a baby at your prom. 
13-Year-Old Girl in Jewelry Store: You look like an old mop. 
Annie: You know, you're not as popular as you think you are. 
13-Year-Old Girl in Jewelry Store: I am very popular. 
Annie: [sticks tongue in cheek and mimics fellatio] Oh, I'm sure you are... very... popular. 
13-Year-Old Girl in Jewelry Store: Well, you're an old, single loser who's never going to have any friends. 
Annie: You're a little cunt! 

***

Annie: [imitating Helen] Oh, you live in Milwaukee? Oh, I'm sorry.


***

Annie: You read my diary? 
Brynn: At first I did not know it was your diary, I thought it was a very sad handwritten book. 



Hiç yorum yok: