Kült, esas olarak “din” anlamında kullanılsa da, din ve sosyoloji bilimlerinde, çevrelerindeki kültür veya toplumun genel veya anaarterin dışı gördüğü inanç, uygulama veya ibadetlere kendini adamış bir birleşik insan topluluğuna verilen isimdir.

Kitsch, varolan bir tarzın aşağı bir kopyası olan sanatı sınıflandırmak-ifade etmek için kullanılan Almanca bir terimdir.

Klişe (Fransızca: Cliché) uzun süre çok fazla kullanılmış ve artık etkisini yitirmiş ifade, fikir ya da öğelerdir.

19 Aralık 2011 Pazartesi

Natural Selection



Günümüzde dini tarikatlara inananlar bir hayli fazlalaşmaya başladı. Bu yüzden de bir kesim bunu desteklerken, bir kısım da kıyasıya eleştiriyor. Özellikle Amerikalı sinemacılar bu tarikat çılgınlığına çok fena takmış durumdalar. Bu yüzden bu yıl içerisinde üst üste bu temalı filmler ortaya çıktı. Tam olarak dediğimiz bu temaya birebir uymasa da ucundan kıyısından biraz bu temaya göndermeler mevcuttur. Hatta kendi içinde dini inanışları olan bireysel dincilik konusuna bile uzanan, insanların gün geçtikçe yozlaştırdığı dini inanışlarına karşı bir film de diyebiliriz. 


Çok beklemeden bence hemen filmimizin konusuna değinelim. Linda, kocasıyla sürekli sevişmek istese de, kocası Abe ona karşılık vermemektedir. Çünkü kendi dini inanışlarına göre 25 yıldır cinsel ilişki orucuna girmiştir. Linda bu duruma alışamamışken, kocasının bir hastanede yoğun bakıma alındığını öğrenir. Bunun üzerine saklanan bir gerçek ortaya çıkar. Kocası bu 25 yıl içinde düzenli olarak sperm bağışında bulunmaktadır. Karısı Linda da ölüm döşeğindeki adamın belki de son arzusudur diye, kocasının sperminden döllenen oğlunu bulmaya çalışır. Nitekim oğlu Raymond'u bulur da... Ancak Raymond keş, işe yaramaz adamın tekidir. Buna rağmen adamı ikna etmek ister. Raymond ise başta reddetse de, daha sonra polis baskını yeyince kurtuluşu, tanımadığı bu kadının yanında bulur. Böylece bu alakasız ikili yolculukları sırasında birbirlerini tanıma fırsatı bulurlar. 




Bir yol filmiyle karşı karşıyayız. Öyle ki birbirine zıt iki karakterin ortaya çıkardığı garip durumlar, komik anlara sahne oluyor. Örneğin Raymond, hikayesine inanmadığı bu deli kadını kandırıp, bir yolunu bulup arabasını çalmanın peşindedir. Ancak başına devamlı saçma olaylardan işler açılır. Bu yüzden de, her bela bu kadından onu uzaklaştıracağına yakınlaştırmaya başlar. Bir anlamda Raymond, kadını etkilemek için onun sevgi açlığını kullanır. Tabii bu tip dini kurallara bağlı bir insanın yalana tahammülü yoktur. Bu yüzden de niyetini anladığı anda Raymond'a karşı çıkmaktan kendini alamaz. Bir nevi karşılıklı zıtlaşmaların birbirleriyle çatışmasına tanık oluruz. 




Öte yandan Linda, bir yandan Raymond'u tanırken, kendi içindeki kişiliğini de keşfetmeye başlar. Hayatı boyunca hapsolduğu kocasının şartlandırdığı dini kurallara kısılıp kalan bu kadın, her kural yıkımında kendini bulur. Tabii kuralların her yıkılışında da, insanların onu nasıl kullandığını fark eder. Bir nevi arınma yolculuğu olarak başlayan hikaye, içsel yolculuğa açılan kapıdır. 


Linda geçmişindeki kötü olayları hatırlar. Kocasının neden onunla yatmadığını açıklayan bu geçmişin detayları, karşılıklı olarak Raymond'a da etki eder. Raymond böylece hiç bir işe yaramayan keş adam kimliğinden sıyrılmaya başlar. Belki de bu tanımadığı kadın, onun içindeki potansiyeli çıkarmıştır. 


Linda aynı zamanda anne olmak isteyen, fakat kısır olduğu için çocuğu olmayan bir kadındır. Bu yüzden içindeki sevgi açlığını, hayatına giren bu tanımadığı insanla doldurur. Kocasının ölüm döşeğinde olduğunu düşünürsek, belki de yalnız kalacağını düşünmesinin de katkısı vardır bunda.




Öte yandan her güzel düşün bir sonu vardır. Yolculuğun sonunda seyirciyi sürpriz olaylar dalgası bekler. Filmin belki de en beklenmeyen anlarından biri kabul edilebilir. Bu açıdan da senaryo bakımından iyi kotarılmış bir işle karşı karşıyayız. Tabii aynı şeyi görüntüler için söyleyemeyeceğim. Çünkü görüntü estetiği bakımından oldukça kötü iş çıkarılmış. Kadrajların özensizliğinden tutun, zaman zaman devamlılık hatalarının da kaçınılmaz gerçeğiyle karşılaşmaya hazır olun. Tabii dikkatli seyirciler gözden kaçırmayacaktır bunları ama, hikayeye de şans verirlerse filmden gayet memnun ayrılabilirler. 


Natural Selection, genel konsept itibariyle komedi janrı içinde geçse de, komedisi biraz hafif kalan bir film. Çünkü kendi içinde ciddi travmalar saklanıyor. Haklı olarak bu tip olayları mizahi pencereden göremiyorlar. Elbet bir yolu bulunabilirdi ama bu filmin yaratıcıları o açıdan bakmak istememişler belli ki...




Filmin içeriğinde suistimal edilen duygular, dini inançlar, aile kavramı gibi temalar havada uçuşuyor. Bir nevi bu ikili Bonny ve Clyde'daki gibi suç işlerine karışarak, kendi kalıplarından çıkan insanları temsil ediyorlar. Özellikle de Linda'nın filmin başından beri değişimi çok açıkça belli oluyor. Raymond ise daha çok filmin sonlarında farklı yanlarını ortaya çıkarıyor. 


Sonuç olarak keyifli bir seyirlikle baş başayız. Benim çamur bağımsız diye adlandırdığım görüntülerine rağmen, senaryosundaki yer yer sivri zeka belirtileri ve komedinin dram ile güzel harmanlanması sonucu salondan ayrılırken, yüzlerimizde hafif bir tebessüm kalabiliyor. 


Bu filmi bulabilirseniz izleyin, sizi ortada bırakmayacaktır. Keyifli zaman geçirmek için birebir...



Linda: Kaç çocuğun var? 
Raymond: İki kız ve bir de oğlan. 
Linda: Bu ne kudretli bir güçtür. 
Raymond: Ben bir erkeği bile hamile bırakabilirim.




Hiç yorum yok: